TV8-INT “EBRU DESTAN İLE ŞEHİRDE GÜNDEM”

CİNSELLİK?  CİNSEL TERAPİLER?

1-Cinsellik neden konuşulmayan konudur?

Toplumumuz bazı diğer toplumlara kıyasla daha kapalı, muhafazakar bir toplum olduğu için cinselliğin konuşulması, eğitimi ya da bilgilenme her zaman zor olmuştur. Halbuki sıradan değerler gibi öğretilse, eğitilse ve bu kadar kötü anlam yüklenmese, ahlak açısından da sorun olmaktan çıkacaktır. Ya da şöyle söyleyeyim cinsellikle ilgili konuşmak “ahlaksızlık” olmayacaktır. Belki de cinselliğin konuşulamamasının asıl nedeni, inançlar veya ahlak değil de zaten gerçekten bilinmiyor olmasıdır. Bilinmeyen şeyden korkulur, daha da konuşulmaz hale gelir ve yanlış uygulamalar ile daha da perçinlenir bu korku, kişileri cinsellikten daha da uzaklaştırır bu durum.

2- Cinselliğin hayatımızdaki rolü nedir?

Cinsellik açısından doyum sağlamak kişinin ihtiyaçlarından biridir, yemek yemek gibi, su içmek gibi, hava gibi belki bunlar gibi, olmazsa, ölmez kişi fakat cinsel hayatı yolunda olursa  hayatının her alanına katkısı olumlu olacağı için hayatı daha zevkli , rahat, huzurlu ve sağlıklı olacaktır.

Vücudumuz ve ruhsal sağlığımız bir bütün şeklinde işler. Fiziksel bir olay olduğunda ruhsal etkileri, ruhsal bir olay olduğunda fiziksel etkileri mutlaka ki olacaktır. Bu bütünü korumak için sağlıklı beslenmeden tutun da, spora, cinsel hayata kadar hatta sosyal ortamlarımıza kadar sağlıklı olmak gerekir.

Vücudumuzdaki her yapının, organın, hücrenin vs bir görevi işlevi vardır, gözümüz, kolumuz, başımız, karaciğerimiz  rahatsızlandığında nasıl endişeleniyorsak ve gereğini yerine getiriyorsak, cinsellik ve cinsel organlarımızla ilgili tutumumuzda öyle olmalıdır. Böyle düşünmemiz daha sağlıklı ve yerinde olacaktır.

3- Cinsel sorunlar yaşandığında,  ne zaman psikiyatriye başvurulmalıdır?

Hayatının bir döneminde, her 3 kişiden 1’i, herhangi bir cinsel sorun yaşamaktadır. Her cinsel sorun tabi ki hemen psikiyatrik tedavi gerektirir olmayabilir. Diğer psikiyatrik rahatsızlıklar gibi uzun süreli, hayatınızda aksamaya yol açan , kendi çabalarınızla baş edemediğiniz düzeyde cinsel sorunlarınız olduğunda psikiyatriste başvurmalısınız. Cinsel sorunlar olduğunda partnerler arası ilişki sorunları, anlaşmazlıklar, tahammülsüzlükler, tartışmalar olabilmektedir, tedavi ile çiftlerin ilişkilerine de olumlu katkı sağlanmaktadır.

4-Tedavi gerektiren cinsel rahatsızlıklar nelerdir? Kadınlarda ve erkeklerde en sık hangileri görülür?

Cinsel isteksizlik, vaginismus, orgazm bozuklukları, sertleşme sorunları, erken boşalma cinsel işlev bozukluklarıdır. Kadınlarda en sık cinsel işlev bozukluğu; cinsel isteksizlikken, erkeklerde en sık erken boşalma görülüyor.

Pratikte, kadınlarda cinsel isteksizlik  daha sık görülmesine rağmen, psikiyatriye başvuruda karşımıza daha çok vaginismuslu kadınlar gelir. Bunun nedeni, kadınların cinsel isteksizliğe daha toleranslı yaklaşabilmesi, tek tarafın(kadının) daha çok etkilenmesi ya da çevresel sorunlara göre dönem dönem olup geçmesi olabilir. Fakat vaginismus olduğunda, her iki partner için de daha dayanılmaz ve sıkıntı verici olmaktadır . Bazen aile büyüklerinin bile müdahalesi olabilmektedir (tabi bu olmaması gereken bir durumdur), sıkıntının boyutu ayrılıklara veya şiddete varabilmektedir.

Vaginismus (vajinadaki kasların istemsiz kasılması sonucu cinsel birleşme olamaması), her 10 kadından 1’inde görülüyor. Bu da yine azımsanmayacak bir orandır.

Erkeklerde ise en sık erken boşalma görülmekle birlikte ki, her 10 erkekten 2-3’ünde görülüyor, pratikte , çoğunlukla partneri sıkıntı yaşadığında sorun haline gelmekte ve psikiyatriye başvurmaktadırlar. Fakat erkekte sertleşme problemi olduğunda daha yoğun bir endişe ile, daha hızlı olarak psikiyatriye başvurabilmektedirler.

Yani buradan şunu anlıyoruz, cinsel isteksizlik, orgazm olamama, geç boşalmadan ziyade kadınlarda vaginismus ve erkeklerde erektil disfonksiyon(sertleşme olamaması) cinsel birleşmeyi direkt etkilediği için daha çok stres ve endişe yaratıyor ve daha büyük bir sorun olarak görülüyor, diğerleri partnerlerin birinin yaşadığı diğerinin de etkilenmesine rağmen daha tolere edilebilen, geçiştirilebilen bir sorun olabiliyor.

5-Cinsel terapi nedir, terapilerde ne yapılır?

Öncelikle cinsel terapiye kişiler, cinsel partnerleri ile alınır. Çift terapisidir aslında. Çok özel bazı durumlarda tek, partnersiz de terapiye alınabilir fakat terapinin sonunda çift terapisi gibi sonuçlar alınmayabilir, çünkü cinsel birliktelik iki kişinin de katılımı ile gerçekleştiği için ikisinin de ortak sorunu olmalıdır ve tedavi de beraber yapılmalıdır.

Terapide bütün psikiyatrik rahatsızlıklar gibi öncelikle, kişilerin ve cinsel sorunun hikayesi öğrenilir ve yine öncelikle bu sorunun gelip geçici bir sorun mu, cinsel işlev bozukluğu mu olup olmadığı ayırt edilir. Bunu yaparken herhangi bir fiziksel hastalığa bağlı olup olmadığı sorgulanır ve araştırılır, gerekli tetkikler yapılıp, fiziksel bir hastalığa bağlı olmadığı anlaşıldığında partner ile birlikte terapiye alınabilirler.

Çiftin sorununun tanımı, neden olabileceği, çözüm yolları ve terapi süreciyle ilgili bilgilendirme yapılır. Çift anlatılan terapi sürecine uyum sağlayabileceklerini düşünüp , terapiye başlamak isterlerse sözel bir anlaşma yapılmış kabul edilir ve terapiye başlanabilir.

Cinsel terapiler, kuralları ve sınırları olan, kişilerin bunları kabul etmesi ve uymasını gerektiren terapilerdir. Baştan çiftlerin bu konuda kendi aralarında ya da çevresel uyuşmazlıkları varsa terapiye alınmazlar.

Terapiye alınan çift ile cinsellik hakkında konuşulur, cinsel bilgilendirme, hatta fizyolojik ve anatomik bilgilendirmeler mutlaka yapılmalıdır. İlk önce cinsellik, cinsel organlar ve işlevleri kişilerin eğitim seviyesi ne olursa olsun, sanki hiç bilinmiyormuş gibi baştan tanıtılır, anlatılır. Cinsellikle ilgili doğru bilgilerin edinilmesi, korkulan ya da yanlış bilinen düşünceleri-inanıları (cinsel mitler diyoruz bunlara) değiştirebileceğinden, birçok cinsel sorun, bazen terapinin daha bu ilk aşamasında bile çözülebilmektedir.

Bu kısımdan sonra cinsel işlev bozukluğunun çeşidine göre,  aşama aşama bazı ödevler verilir çifte ve bu ödevlerin değerlendirilmeleri bir sonraki seansta yapılır, araya giren sorunlar, güçlükler, kolaylıklar konuşulur, çözüm yolları bulunur, bu aşamaları tamamladığında cinsel işlev bozukluğu tedavi olmuş olur.

6- Cinsel terapiler ne kadar sürer, kimler tarafından yapılmalıdır?

Cinsel terapi süreci 2-4 ay, 6-10 seans, haftalık ya da 10 günde bir olan görüşmeler şeklinde olur. Tedavinin süresi kişilerin cinsel sorunlarına ve ödevlerine verdiği önem ve titizlikle azalabilir de artabilir de. Süre, çiftin terapiye istekli, uyumlu ve gayretli olmasıyla çok kısalabilir. Cinsel terapiyi, sadece psikiyatrist veya psikolog olması yetmez, cinsel terapi konusunda uzman, eğitimi ve yetkinliği  olan psikiyatrist ya da psikologlar yapmalıdır.

7- Cinsel işlev bozuklukları ilaçlarla ya da başka yöntemlerle tedavi edilebilir mi?

Cinsel terapilerde psikiyatrik ilaçlar tercih edilmez, belki nadir ve özel durumlarda terapiye kısa süreli eklenebilir. Fiziksel bir rahatsızlığa bağlı değil ise (ki zaten o zaman terapiye alıyoruz çiftleri) ameliyat ya da girişimsel herhangi bir işlem kesinlikle önerilmez. Bazen psikiyatrik bir rahatsızlık olduğu halde fiziksel çözümler uygulanmakta ve bu kişi için dönülmesi zor hem fiziksel hem psikolojik travmalara neden olabilmektedir. Danışanlar bu konuda çok dikkatli olmalıdırlar. Terapi açısından da, cinsel terapi konusunda eğitimi ve yetkinliği  olan psikiyatrist ya da psikologlara başvurmaları gerekir.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *